PERİODONTOLOJİ (DİŞ ETİ HASTALIKLARI)

Diş eti hastalığı (gingivitis), ileri diş eti hastalığı (periodontitist) gibi diş eti problemlerinin tedavisini içermektedir. Diş eti hastalıkları genellikle kendini çok belli etmeden seyreden hastalıklardır. Bu hastalıkların en önemli belirtisi diş etlerindeki kanamadır. Bu nedenle diş eti kanamaları önemsenmeli ve zaman kaybetmeden bu konuda uzman bir diş hekimine başvurulmalıdır.

Gingivitis; ağız hijyeninin yeterli olarak sağlanamadığı durumlarda meydana gelen diş eti hastalıkları grubunu temsil eder. Etkinlik alanı, diş eti seviyesinde sınırlı olan iltihabi bir hastalıktır. Diş eti hastalığının en önemli nedeni “bakteriyel diş plağı” adı verilen, dişler üzerinde biriken yapışkan ve renksiz film tabakasıdır. Ancak gingivitisin oluşumu üzerinde sadece bakteri plağının öncelikli olarak etkisinin olmadığı, bazı ilaçların (nifedipin, fenitoin, cyclosporin A vb.) kullanımı, hamilelik, puberte veya menapoz dönemleri gibi hormonal dengesizliklerin olduğu dönemlerin de etkisi olduğu bilinmektedir.

Bakteri plağına bağlı olarak gelişen gingivitisin, hekimin diş yüzeyine uyguladığı temizlik ve 6 ayda bir yapılacak olan sürekli kontroller ile iyileşmesi mümkündür. Ancak iyileşme üzerindeki en önemli faktör, hastanın doğru ve düzenli bir şekilde uyguladığı kişisel ağız bakımıdır. Tüm bu faktörler yerine getirildiğinde gingivitis, kolaylıkla bir daha tekrarlanmayacak şekilde iyileşecektir.

Periodontitis;  ise gingivitisten farklı olarak, dişin kök yüzeyini, diş kökünü saran kemiği ve bu iki doku arasındaki bağ dokusunu harap eden (yıkan) iltihabi bir hastalıktır. Diş ile diş eti arasında periodontal cep oluşur. Bir başka bakış açısıyla tedavi edilmemiş olan gingivitis’in ilerlemiş haline benzetilebilir. Periodontitis, kronik bir hastalık olsa da bazen ilerleme hızı artabilir. Genellikle hastayı rahatsız edecek boyutlara ulaştığında, hastalık uzun bir süredir varlığını sürdürmüş ve ne yazık ki ileri düzeyde harabiyetlere sebep olmuştur. Eğer hastalık ilerlemiş düzeyde ise diş etinde apse oluşumu da görülebilir. Hastalar genellikle bu durumu, dişten kaynaklanan iltihabi bir durum sanarak, ağrı ile diş hekimine başvurur.

Periodontitis, klinikteki görüntüsü açısından iki alt gruba ayrılır;

  • Kronik periodontitis,
  • Agresif periodontitis

Kronik periodontitis; toplumda çeşitli seviyelerde olmak üzere %85 oranında ve genellikle 35 yaş üzerinde görülmektedir. Bakteri plağı ve diş taşı oluşumlarının neden olduğu gingivitisin tedavi edilmemesi sonucunda gelişmektedir. Kronik periodontitisin tanısı, klinik muayene ve radyografik inceleme sonucunda konulabilmektedir. Klinik görüntü olarak dişetleri olması gereken pembemsi rengini kaybetmiş, daha koyu kırmızı renkte, şiş ve kolaylıkla kanayabilen bir durumdadır. Radyografide (diş röntgenlerinde) ise ileri derecede kemik kayıplarının olduğu görülmektedir.

Agresif periodontitis; kronik periodontitisten farklı olarak bakteri plağının lokal etkisinden bağımsız ve daha hızlı ilerleyerek hastayı özellikle ergenlik ve genç erişkin ve hatta ergenlik öncesi dönemde etkiler. En önemlisi çok erken yaşlarda diş kayıplarına sebep olacak derecede ilerleyebilir olmasıdır. Yapılan çalışmalar, bu hastalığın genetik olarak geçiş gösterebildiğini, bu nedenle ailesinde erken yaşta diş eti hastalığı nedeniyle diş kaybı olan bireylerin mutlaka düzenli olarak diş hekimi kontrolü altında olmaları gerektiğini göstermektedir. Bazı mikrobiyolojik incelemelerle bireylerin genetik olarak bu hastalığa yatkınlığı saptanabilir.

Erken teşhis, bu hastalıkta diş kayıplarının önlenmesinde büyük önem taşımaktadır. Bu hastalık sadece dişlerde erken kayıplara neden olmamakta, aynı zamanda dişleri saran kemikte de rezorpsiyonlara (erimelere) neden olabilmektedir. Bu durum, ileride implant ve protez uygulamalarında da zorluklara sebep olabilmektedir. Diş eti hastalığına yatkınlığı olan kişilerin çocuklarının, özellikle ergenlik döneminde diş eti muayenesinin yapılması çok önemlidir.


PRF İŞLEMİ

Günümüzde diş eti hastalıkları nın tedavisindeki en son yenilik PRF uygulamalarıdır. Bu uygulamada hastanın kendi kanından alınan büyüme (grow factor) hücrelerini yine hastanın kendi diş eti dokusunun içerisine uygulanmasıyla oldukça başarılı tedaviler yapılabilmektedir.

İşlem sırasında hastanın kolundan alınan kan özel bir cihaz yardımı ile santrifüj edilir ve elde edilen materyal hasarlı dişeti bölgesine yerleştirilmektedir. Bu sayede bölgenin iyileşmesi ve diş eti dokusunun kalınlaşması sağlanmış olunur. Bu yöntemle tüm diş eti çekilmeleri, kemikteki rezorpsiyon (erime) tedavisi, diş çekimi tedavileri yapılabilmektedir.

İstanbul MALTEPEDEKİ kliniğimizde Periodonotoloji (Diş eti hastalığı) tedavisi ve PRF işlemleri alanında uzman hekimlerimiz tarafından uygulanmaktadır.

DİŞ TAŞI TEMİZLİĞİ

Dişlerin etrafında oluşan diş taşları 6 aylık periyotlar halinde alanında uzman diş hekimleri tarafından mutlaka temizlenmelidir. Bu temizlik işleminin dişlere hiç bir zararı bulunmamaktadır. Aksine diş taşlarının temizlenmesi dişeti sağlığı için çok önemlidir. Bu temizlik sayesinde dişlerin etrafındaki kemik ve dişeti dokusundaki kan akımı normale döner ve sağlıklı doku olarak varlığını sürdürmektedir.

Diş taşlarının temizlenmesi ile beraber dişetleri ile diş arasındaki yapışıklık hissi ortadan tamamen kalkmaktadır. Aradaki diş taşı ortamdan alındığı için dişeti dokusu dişten uzaklaşmış olur. İlk 48 saat içinde dişeti tekrar dişin kök yüzeyine tutunmaya başlamaktadır. Dişetinin tamamen sıkı ve sağlıklı bir doku haline gelmesi yaklaşık 21 gün sürer. Bu 3 hafta boyunca dişlerde ısıya karşı aşırı duyarlılık oluşabilmektedir. Sıcak soğuk hassasiyeti 3 hafta içinde geçmektedir. Bu geçiş döneminde dil ve dudaklar da bu yeni yapıya adapte olmaya çalışmaktadır.

Diş Taşı Temizliği Sonrası;

  • İlk 48 saat ara ara kanama olması normaldir ama bu diş fırçalamaya engel değildir. Bu nedenle diş fırçalama kesinlikle bırakılmamalıdır.
  • Diş ipi kullanımı çok önemlidir. Çünkü iki diş arası açılmış ve diş taşları ortamdan uzaklaştığı için çok daha rahat birdiş  ip kullanımı olabilecektir.
  • Temizlik sonrası ilk günler içinde flour veya çinko içeren diş macunları veya gargaralar kullanılabilir.
  • Diş taşlarının temizliği sonrası baharatlı besinlerden uzak durmak gerekmektedir.
  • Dişler fırçalanırken bastırmamalı ve 2 dakika boyunca dairesel haraket yaparak dişlerin fırçalanması gerekmektedir.

İstanbul MALTEPEDEKİ kliniğimizde Diş Taşı Temizliği alanında uzman hekimlerimiz tarafından uygulanmaktadır.

0553 777 24 45
WeCreativez WhatsApp Support
Merhaba Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?